Haber

Muğla Çevre Platformu: ‘Ekolojik tahribat yapanlara oy vermeyeceğiz’

ESMA TURAN

MuğlaÇevre Platformu (MUÇEP), “Yaşadığımız doğal afetlerle iklim krizinin yıkıcı sonuçlarının daha çok farkına varıyoruz. Ekoloji Hareketleri Konferansı’nda kabul edildiği üzere siyasi bir özne olduğumuzu biliyoruz. çok sayıda ekolojik kuruluş ve MUÇEP katıldı ve önümüzdeki seçimlerde ekolojik yıkıma neden olanlara oy vermeyeceğimizi duyuruyoruz.

MUÇEP, 14 Mayıs seçimlerine ilişkin pozisyon belgesini açıkladı. Platform tarafından yapılan yazılı açıklamada şu değerlendirmelere yer verildi:

“Doğayı ve yaşam alanlarını kâr ve rant alanı olarak gören anlayışın yol açtığı ekolojik tahribata karşı Muğla genelinde yerel halk yaygın bir çaba içindedir. Yerel olarak yaşadığımız bu ekolojik yıkımların, dünyanın gitmekte olduğu ekolojik krize katkıda bulunduğunun bilincindeyiz. medeniyetin sonunu getirebilecek bir tehdittir.MUÇEP olarak modülü olduğumuz çaba ve taleplerimizi kamuoyu ile paylaşarak siyasi partilerin, ittifakların ve milletvekili adaylarının dikkatine sunarız. Genel seçim sürecinde halkımızın temsilcisi olmaya aday olan.

“EKOLOJİK TAHLİYEYE NEDEN OLANLARA OY VERMEYECEĞİZ”

Yaşadığımız doğal afetlerle birlikte iklim krizinin yıkıcı sonuçlarının daha çok farkına varıyoruz. Yaşamı savunan bizler, uygarlığın devamı için doğayı yok eden politikaların bir an önce değiştirilmesi ve ekolojik odaklı bir sistem değişikliğinin gerçekleştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu bağlamda, MUÇEP’in birçok ekolojik kuruluşla birlikte katıldığı Ekoloji Hareketleri Konferansı’nda kabul edildiği gibi politik bir özne olduğumuzu biliyoruz; Önümüzdeki seçimlerde ekolojik yıkıma neden olanlara oy vermeyeceğimizi duyuruyoruz.

“RANT ODAKLI TÜM DOĞAL SİT DEĞİŞİKLİKLERİ İPTAL EDİLMİŞTİR”

MUÇEP olarak aşağıda örneklerini değerli bulduğumuz ekolojik sorunların, taleplerimizin genel seçime katılan tüm taraflarca ne ölçüde dikkate alındığını, verilen sözlerin yerine getirilip getirilmediğini takip edeceğiz; Doğayı ve yaşam alanlarını yok eden politika ve uygulamalara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Özel yapım sözde, ‘Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporlarına dayalı rant amaçlı tüm doğal sit değişiklikleri iptal edilmelidir. Doğal sitler, halkın katılımıyla şeffaf süreçlerde ekolojik bazda yeniden değerlendirilmelidir.

“ORMAN ALANLARINA VERİLEN TÜM MADEN RUHSATLARI İPTAL EDİLMELİ”

ÇED süreçlerinin siyasi iktidardan bağımsız yürütülmesini ve bilimsel bir zeminde yürütülmesini sağlayacak yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Mahkeme kararları uygulansın; Muğla bölgesindeki tüm termik santraller derhal kapatılmalıdır. Ormanlık alanlardaki tüm maden ruhsatları, sanayi, enerji ve turizm projeleri iptal edilmelidir. Doğal orman varlıklarını yok eden endüstriyel ağaçlandırma uygulamalarını sonlandırın. Kıyı alanlarının, plajların, mesire yerlerinin ve diğer tüm alanların özelleştirilmesine son verilmelidir. İmar planında yapılacak değişiklikler, doğanın korunması esas alınarak, halkın katılımıyla yapılmalıdır. Tüm sulak alanlar mutlak sit alanı statüsüne alınmalı, milli bahçe projeleri ve sulak alanlar üzerine yapılmak istenen turizm projeleri iptal edilmelidir. Ormanlık alanlarda yangın riskini artıran ve ormanların ekolojik bütünlüğünü bozan tüm elektrik, sanayi, turizm ve altyapı projeleri durdurulmalıdır.

“KAÇAK İNŞAATA SON VERİLDİ”

İklim Değişikliği Uyum Eyleminin Güçlendirilmesi Projesi ekonomik açıdan ekolojik bir bakış açısına dönüştürülmeli, bu mümkün değilse pilot uygulaması gerçekleştirilen Proje uygulamadan tamamen çekilmelidir. Suyu halkın ulaşamayacağı bir doğal varlık olmaktan çıkarıp bir ticaret nesnesi haline getirmekten vazgeçin. Bölgemizde ve ülke genelinde devam eden kaçak yapılaşmaya son verilmelidir. Ekolojik bir anayasa tüm tarafların katılımıyla tartışılmalı ve hayata geçirilmelidir. Belediyeler halkın kabul etmediği plan değişikliklerini yapmaktan vazgeçmelidir.”

Kaynak: ANKA / Siyaset

haberihsaniye.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu